Kahramanmaraş’ta 1 asırlık gramofon ile müzik dinleme fırsatı bularak adeta geçmişe yolculuk yapılıyor.
25 yıllık antikacı Cahit Altıgöz, birbirinden güzel, her birinin en az 75 yıllık ömrü olan rengârenk gramofonları, kendi kurduğu sanat galerisinde sergiliyor.
Hiçbir ücret almaksızın sanatseverleri galeride buluşturan Altıgöz, yıllar öncesine uzanan nostaljik müziklerle tarihe yolculuk yapıyorlar. Koleksiyoner Altıgöz, gramofon sevdasını ve hikayesini anlattı.
Sanat galerisinde 1900´lü yıllarda üretilen gramofon ‘un yanı sıra sonraki yıllarda da üretilen gramofon ve pikap ve diğer müzik çalarları da bulunuyor.
Sanatseverler Gramofonlarla insanların ilk buluştuğu özellikle manüel ve elektriğin olmadığı bir dönemde kol ile çevrilen taş plakları dinlemenin keyfini çıkarıyorlar.
Özellikle Neşet Ertaş ve Zeki Müren’i gramofondan dinlemek için galeriye gelen vatandaşlar, cep telefonlarıyla da bu anı ölümsüzleştiriyorlar.
Antikacı, koleksiyoner, gramofon tamircisi Cahit Altıgöz, “Burada maziden bir kesit, maziden bir müzikle geçmişe insanları götürüyoruz. Biz burada; yaşayan, anne baba, nine dede ve orta kesim çocuklarımızı terapi ediyoruz. Bitmeyen, her şeyin doğal olduğu, manevi ve kültürel değerlerin yok olmadığı bir maziyi burada canlandırıp insanları motive edip enerjilerini yükseltip mutlu bir şekilde ayrılmasını sağlıyoruz. Müzik evrensel ve eskiden beri ruhun gıdası olduğu için her türlü her şeyden özellikle bizim kendi özümüzden, kendimize ait olan, kendi kültürümüze, Anadol’umuza, değerlerimize mal olmuş müzikleri insanlar dinliyor. Şu anki müzikler belki kalıcı değil ama eskiler kalıcı. Nesilden nesile hala aktarılıyor. İnsanların buradan huzurlu bir şekilde ayrılmasına bir vesileyiz. Burada bugüne kadar çıkmış hemen bütün müzik aletleri gramofondan, plaktan, radyodan kaset çalara kadar hemen hemen her türlü araç gereç var. Bunları biz burada en güzel şekilde sergiliyoruz. Çalışır hale getiriyoruz, tamir ediyoruz” dedi.
Rıza Tüzü ise, “Kahramanmaraş’ın en nezih, en güzel en iyi ortamı burası. Burası sanat atölyesi diye geçiyor aslında sanat atölyesi değil. Burası sanat müzesi. Seni alıp geçmişe götüren bir müze. Taş plaklardan olsun, geçmişte anne annenin, baba annenin kullandığı eşyalar olsun, anne annenin bile kullandığı eşya görüyoruz burada. Taş plak eşliğinde günün stresini, yorgunluğunu atıyoruz. Huzur buluyorsun, şöyle bir etrafa baktığında ruhunu zenginleştiriyorsun” diye konuştu.