Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kasım ayı faiz kararını açıkladı.
TCMB, politika faizini beklentilere paralel yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu.
Böylece faiz üst üste sekizinci ayda da değişmedi.
Politika faizi mart ayında 500 baz puan artışla yüzde 50’ye yükseltilmişti.PPK METNİNDE ÖNE ÇIKAN İFADELER
TCMB, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı temkinli duruşunu yineledi.
Para Politikası Kurulu (PPK) metninde, “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.” denildi.
Ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlendiğini bildiren TCMB, hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyallerin belirginleştiğini belirtti.
Metinde ilk kez Maliye politikasına ilişkin detaya yer verildi. TCMB, Maliye politikasının artan eşgüdümünün dezenflasyon sürecini katkı sağlayacağına vurgu yaptı.
Ayrıca metne, “Politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir.” ifadesi eklendi.
Analistler, PPK metninin geçen aya göre daha yumuşak olduğunu belirterek, aralık ayı için faiz indirimine kapının açık olduğunu kaydetti.
Beklentilerin üzerinde gelen ekim ayı enflasyonunun ardından faiz indirimi beklentileri büyük ölçekte gelecek yıla sarkmıştı.
İlk faiz indiriminin 2025’in ikinci çeyreğine sarkabileceğine ilişkin az da olsa görüş bulunuyor.
Ekonomistler, söz konusu indirimin büyüklüğü ve tarihi konusunda ortak bir fikre sahip değiller.
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, aralık ayında 2,5 puanlık faiz indirimini hâlâ masada gördüğünü dile getirdi.
PPK toplantı metninin tamamı şu şekilde:
“Ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlenmiştir. Son çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini ima etmektedir. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyaller belirginleşmiştir. Geçici arz koşullarına bağlı olarak işlenmemiş gıda enflasyonu yüksek seyrini sürdürmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.