Tümkiadİb Enerjiİsmail BağrıaçıkMaraş HaberMuhammet ELİAÇIK
DOLAR
28,9206
EURO
31,2864
ALTIN
1.888,09
BIST
7.978,82
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
K.Maraş
Yağmurlu
14°C
K.Maraş
14°C
Yağmurlu
Cuma Yağmurlu
13°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
14°C
Pazar Hafif Yağmurlu
14°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
12°C

Vahit Kirişçi’den 3 Kasım 2002 açıklaması

Vahit Kirişçi’den 3 Kasım 2002 açıklaması
04.11.2023 05:21
0
A+
A-

Tarım ve Orman Köy işleri Komisyon Başkanı Kirişçi, 3 Kasım 2002’ye dair önemli açıklamalarda bulundu

KİRİŞÇİ: MECLİS KÜRSÜSÜNE YEMİN ETMEK ÜZERE GİDERKEN DİZLERİMİN TİTREDİĞİNİ BEN HİÇ BİR ZAMAN UNUTAMAM

3 Kasım 2002´de yapılan seçimler sonrasında tek başına iktidar olan ve o tarihten beri iktidarına devam eden AK Parti Kahramanmaraş milletvekili ve Tarım Orman Köy İşleri Komisyon Başkanı Vahit Kirişçi’den anlamlı ve duygulu açıklamalar geldi.

“O GÜN DİZLERİMİN TİTREDİĞİNİ UNUTAMIYORUM”

AK Parti’nin 21 yıllık iktidarını ve 3 kasımda nasıl iktidara geldiklerini anlatan eski Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi şunları söyledi: “ 3 Kasım dendiğinde benim aklıma bu aziz milletin bize vermiş olduğu 34.4’ lük oy desteğiyle bizi tek başımıza iktidara getirmesi ve bizim de 363 milletvekiliyle mecliste milletimizin o emanetine halel gelmeyecek şekilde üstlenmiş olmamız geliyor, bizim omuzlarımızdaki o yük benim dizlerimi titretmişti” dedi.

Tarım ve Orman Köy İşleri Komisyon Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, açıklamasının devamında ise, “3 Kasıma tanıklık etmiş, tekrar bugün de milletvekili olarak Kahramanmaraş’ın vekaletini taşıyan bir insan olarak bundan heyecan duymamak mümkün değil. Ama 3 kasım 2002 öncesiyle ilgili bir iki cümle eğer sarf edersek aslında 3 kasım sonrası Türkiye’nin yaşadıklarının ne kadar anlamlı, değerli ve yerinde olduğunu değerlendirmiş oluruz. Hatırlayın bizden önceki hükümet döneminde bir esnafımız başbakanlığın önüne gelip, o yaşadıkları 2001 krizi sonrası yazar kasasını fırlatmış, sayın Başbakan al bu yazar kasayı, sen kullan diye bir serzenişi olmuştu. Bu esnafın durumuydu. Rahmetli Sakıp Sabancı iş dünyasının önde gelen isimlerinden. Faaliyet göstermedikleri hiçbir alan yoktu. Yani o esnafımızı o yazar kasayı atarken, rahmetli Sakıp Ağa da “ben bir gecede servetimin yarısını kaybettim” demişti. O aslında 2002 öncesi Türkiye’yi tarif etmek için bana göre yetiyordu da artıyordu da. Tabi o dönemde bizim de aday adayı olduğumuz bir süreçte biz de gerçekten çok heyecanlıydık ama bir taraftan da; ya acaba biz 3 kasımla beraber yeni dönemde milletvekili olur, Ak Parti de iktidara gelirse, biz nasıl bir süreç yaşarız? Diye de kaygılanmadık değil. Çünkü Türkiye bitmiş tükenmiş bir Türkiye’ydi. O 2 kesimin tavırlarından örnek olsun diye paylaştığım için bunu söylüyorum. Şimdi gelelim 3 kasım sonrasına. Yine her yerde konuşmuş birisi olarak Meclis kürsüsüne yemin etmek üzere giderken dizlerimin titrediğini ben hiç unutamam. 3 Kasım dendiğinde benim aklıma bu aziz milletin bize vermiş olduğu 34.4’ lük oy desteğiyle bizi tek başımıza iktidara getirmesi ve bizim de 363 milletvekiliyle mecliste milletimizin o emanetine halel gelmeyecek şekilde üstlenmiş olmamız, bizim omuzlarımızdaki o yük benim dizlerimi titretmişti. Çünkü; “acaba biz ilerleyen süreçte bu milletin çektiği ıstırapları dindirecek miyiz? Diye. Bu 26 yıllık bir iktidar her Cumhurbaşkanına nasip olacak bir şey değil. İyi ki sayın Cumhurbaşkanımız var. İyi ki milletin duygularına tercüman olan ve milletin istekleri doğrultusunda hazırlanmış bir parti tüzüğü olan bir Ak Parti var. Çünkü Ak Parti’nin o günkü kurucuları, sadece gittiler İçişleri Bakanlığına baş vuru dilekçesi verdiler. Türkiye’de siyasi parti var mı diye sorulduğunda, aslında 2 tür parti var. Bunlardan biri milletten kopuk, onun bunun talimatıyla kurulmuş, böyle günlük siyaseti kurtarmaya yönelik siyasi partiler var, bir de AK Parti gibi milletin sesi olan kurumsal bir yapı var” diye konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.